Abstract:
İnsanlığın yerleşik hayata geçmesi ve şehir toplumunun oluşmasıyla sokak duvarı iletişim aracı haline dönüşmüş, üzerine herhangi bir şey yapıldığı ya da yazıldığı andan itibaren ise kamusal bir alan olmuştur. Birinci bölümde; Kamusal alan ve Kamusal Alanda Sanat kavramları ele alınmaktadır. İkinci bölümde "Grafiti" tanıtılmış olup, sanatın bu eski formunun çağdaş dünyadaki yansımaları tespit edilirken, bir ifade biçimi olarak grafitinin evriminde hangi noktaya gelindiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Özellikle 1960 sonrası grafiti ve ona bağlı post-grafiti sanatının ortaya çıkış ve gelişim süreçleri incelenerek, grafitinin en önemli stil, figür ve teknikleri araştırılmış ve bu kapsamda disiplinlerarası uygulama yapan sanatçıların çalışmalarına örnekler verilmiştir. Üçüncü bölümde; grafitileri ile ön plana çıkan İstanbul (Türkiye), Stockholm (İsveç), Londra ve Bristol (İngiltere), Berlin (Almanya), Buenos Aires (Arjantin), Sao Paulo (Brezilya), New York (Amerika) ele alınmış, bu kapsamda önde gelen sanatçılar araştırılarak çalışmalarından örnekler verilmiştir. Dördüncü bölüm ise seramiğin malzeme olarak seçildiği, grafitinin öne çıkan stil, figür ve teknikleri ile ilişkilendirilirken yeniden yorumlandığı özgün tasarım, deneme ve uygulama çalışmalarına yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise; öneriler, analizler ortaya konmuş ve genel bir değerlendirme yapılmıştır.