Abstract:
2000 yılıyla birlikte dünya genelinde popülerliği ve etki alanı giderek artan bir tür olarak fantastiğin, edebiyattan sinemaya birçok sanat eserinin dilini ve anlatısını etkilediği görülmektedir. Türkiye'de B tipi ticari Yeşilçam filmleriyle başlayan, 80'li yıllar sonrası ilk özgün örneklerini veren fantastik anlayış, 2000'li yıllar sonrası ana akım sinemada da kendisine yer bulur. Ancak bu üç dönemde de üretilen eserler, bir eğilim yaratmaktan uzak kalır. Bu tezde 2000 sonrası Bağımsız Türkiye Sineması'nda yer alan fantastik unsurlar, kendi sinema dillerini yaratan auteur yönetmenlerin filmleri üzerinden incelenerek Türkiye sinemasındaki gelişen fantastik eğilimi saptamak amaçlanmaktadır. Bu bağlamda tezde, fantastik unsurları baskın olarak kullanan auteur yönetmenlerin; Kosmos (Reha Erdem/2010), Sen Aydınlatırsın Geceyi (Onur Ünlü/2013), Abluka (Emin Alper/2015), Sarmaşık (Tolga Karaçelik/2015), Buğday (Semih Kaplanoğlu/2017), Sofra Sırları (Ümit Ünal/2017) ve Yol Kenarı (Tayfun Pirselimoğlu/2018) filmleri örneklem olarak seçilerek analiz edilmiştir. Film incelemelerinde auteur yönetmenlerin yarattığı fantastik eğilimi açığa çıkarmak amacıyla Erwin Panofsky'nin görsel sanat eserlerini analiz etmek için geliştirdiği İkonolojik Analiz yönteminden yararlanılmıştır. Bu yöntemle filmlerdeki fantastik unsurlar tanımlanmakta, bu unsurların filmsel anlatılarda nasıl yer aldığı çözümlenmekte ve anlatıda fantastik bir dille kurulan alt metin yorumlanmaktadır. Çalışma bağımsız sinemada gelişen bu yeni dili ortaya koyması bakımından önem arz etmekte, film çalışmaları alanında önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Sonuç olarak, bu tezde 2000 Sonrası Bağımsız Türkiye Sineması'nda auteur yönetmenlerin, kendi filmlerinde sıklıkla fantastik unsurlara yer verdikleri ve bunun Bağımsız Türkiye Sineması içinde bir eğilime dönüştüğü saptanmaktadır.