Abstract:
Gerçekleştirilen çalışma kapsamında, Türk resminde figüratif ifadecilik anlayışı içerisinde önemli bir yere sahip olan Mustafa Özel'in genel sanat anlayışı üzerinden hareketle, figüratif eserlerindeki ifade biçimleri üzerine çözümlemeler gerçekleştirilmiştir. Yaşam ve insan arasındaki gerçekleşen etkileşimler sonucu insan bedenine yansıyan psikolojik ruh hallerini ifade eden sanatçının eserlerinde plastik çözümlemelere ve altyapı okumalarına gidilerek, sanatçının kaygısının ve eserlerinin barındırdığı anlamların ne olduğuna dair bilgilerin aktarılması amaçlanmıştır. Çalışma bu bağlamda nitel araştırma yöntemleri kapsamında gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma modeli ile görüşme, gözlem, yazılı doküman incelemeleri, literatür taraması ve eser incelemesi yapılmıştır. Tez çalışmasına konu olan Mustafa Özel hakkında, biyografik araştırma ve genel sanat anlayışının yanı sıra, insan bedeni üzerinden hareketle oluşturduğu eserlerini işleyiş ve duyumsayış şekli irdelenmiştir. Çağdaş Türk resminin önemli isimlerinden olan Mustafa Özel, realist bir yaklaşımla tuvallerini boyayarak insan formunu ustaca kullanmaktadır. Özel'in insan bedeni üzerinden hareketle oluşturduğu eserlerini işleyiş ve duyumsayış şekli, sanatçıyı figüratif ifade biçiminde kendine has bir konuma taşımaktadır. İnsan bedenini betimlerken zihinsel ve psikolojik duygu durumlarını da figürlere aktarmaktadır. Yaşam ve insan arasındaki etkileşimler sonucu insan bedenine yansıyan duygusal ruh halleri, yeni form ve biçimlerde izleyici ile buluşmaktadır. Figürlerinde onların iç dünyalarını, psikolojik ve içe dönük ruhsal yapılarını ten, bakış ve hareketler üzerinden biçimlendirmektedir. Beden çıplak bir şekilde salt olarak ön planda olduğunda dahi birçok ressamın fantezi ve tutku olarak resmettiği gibi değil de, insan ruhunun yaşadığı sevinçler, acılar, kırılganlıklar, yaşama karşı direniş ve mücadelelerden izler barındıracak şekilde resmedilmiştir. Özel'in resimlerinde figür kendini hem resmin yüzeyinde hem de derinlerinde duyumsal süreçler barındırarak açığa çıkarmaktadır. Figürler salt yaşanmışlığa, benliğe dair anı ve izler barındırmaktadır. Bedenlerin bürünmüş oldukları biçimler yaşam içerisindeki gerilimlerin dışa vurulma isteğinin belirgin özelliklerindendir. Figürler ve portreler var oldukları anın duygu derinliklerinde yaşayarak, insanın tüm gerçekliği ile duruşunu aktarmaktadır. Sanatçı eserlerini oluştururken, tenin kırılgan ve hassas yapısını tüm insani özellikleriyle birlikte, ruhsal yıpranmışlıklarla açığa çıkartmaktadır.