dc.description.abstract |
Bu tezde esas olarak ?sürdürülebilir büyüme? terimi anlam yönünden incelenmiş ve parapolitikasının sürdürülebilir büyümeye etkisi teorik olarak değerlendirilmiştir. Günümüz iktisatyazınında sürdürülebilir büyüme kavramının temelde iki anlamda kullanıldığı görülmektedir.Bunlardan birincisinde nesiller arası bağlantı gözetilerek ekonomik büyümenin geleceknesillere daha kötü bir çevre bırakmadan sağlanması kastedilmektedir. Bu anlamdasürdürülebilir büyüme ekoloji bilimiyle yakından ilgilidir ve çevre ekonomisiyle ilgilenenlertarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Sürdürülebilir büyümenin ikinci anlamında iseekonomik büyüme çevresel boyuttan bağımsız olarak ele alınmaktadır. Bu anlamdasürdürülebilir büyüme, uzun dönemli olarak büyüme hızının enflasyon veya ekonomik krizyaratmayan mümkün en yüksek pozitif bir seviyeye çıkarılarak orada tutulmasıdır. ktisatçılarpara politikası bağlamında daha çok bu ikinci anlamdaki sürdürülebilir büyümeyikastetmektedir.ktisat literatüründe para politikalarının (özellikle para arzı büyüme hızının) ekonomikbüyümeyi aynı karar denge sermaye yoğunluğu yoluyla etkileyip etkilemediği konusundabirbirine zıt görüşler bulunmaktadır. Aynı karar denge büyüme hızına para politikasınınetkilerini araştıran iktisatçılardan Tobin para arzı büyüme hızındaki bir artışın ekonomikbüyümeyi olumlu yönde etkileyeceğini, Cooley ve Hansen olumsuz yönde etkileyeceğini,Sidrauski ise büyümeyi etkilemeyeceğini savunmaktadır.Türkiye ekonomisinin ortalama büyüme hızı uzun dönemde pozitif olmuştur. Fakat baştafiyat istikrarının sağlanamaması olmak üzere istikrarsız para politikaları, 5-10 yılda bir gelenekonomik krizler, yapısal reformların gerçekleşmemesi, ekonominin bünyesinin zayıf vedayanıksız olması ve buna benzer sebeplerden ötürü kriz yaratmayan bir sürdürülebilirbüyüme yakalanamamıştır. Fiyat istikrarı, verimlilik artışı, ekonomide doğru politikalar,yapısal reformlar, yatırım ve ihracatta istikrarlı artışlar sağlandığı takdirde Türkiye'ninsürdürülebilir büyümeyi yakalaması mümkündür. |
en_US |