Abstract:
AlkannaTausch cinsi dünya üzerinde yaklaşık 67 türden oluşan, Akdeniz ve İran-Turan bölgelerinde yayılış gösteren küçük bir cinstir. Dünya da yayılış gösteren Alkannatürlerinin yarıdan fazlası ülkemizde bulunmaktadır. Bu çalışmada ülkemizde yayılış gösteren Alkanna cinsinin filogenetikilişkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Türkiye‟de kaydedilen45 taksondan (39 tür)A. viscidulaBoiss., A.stribrnyi Velen.ve A. shattuckia Posttürleri toplanamadığı için42 takson(36 tür)ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Yapılan arazi çalışmaları ile moleküler ve morfolojik verileri elde etmek için 100 farklı lokaliteden yaklaşık 250 örnek toplanmıştır. Bu örneklerden cpDNA trnL-F ve nrDNA ITSbölgelerinin dizileri edinilmiş ve edinilen bu DNA dizileri kullanılarak maksimum parsimoni,maksimum olasılık ve Bayesian filogenetik analizleri gerçekleştirilmiştir. ITSdizileri ile yapılan çalışmada NCBI‟dan Türkiye‟de yayılış gösteren türlere ait 25 sekans dizisi ile Türkiye Florası‟nda bulunmayan A. pindicola Hausskn., A. sandwithiiRech.f.ve A. scardica Griseb. türleri de yer almıştır.Alkannacinsinin monofilisi hem trnL-F DNA bölgesi hem de ITSDNA bölgesi tarafındanyüksek oranda desteklenmiştir. ITSbölgesi, trnL-Fbölgesine göre daha bilgi verici bulunmuş, Alkannataksonlarının filogenetik ilişkilerini daha iyi çözmüştür. trnL-F bölgesi Alkannataksonlarının filogenetik ilişkilerini çözmede yetersiz kalmıştır. ITSbölgesinegöre yapılan analizler cins içerisinde Batı ve Doğu olmak üzere iki tür grubuna işaret etmektedir. Bu çalışma tür gruplarını göstermesi açısından da ilk çalışmadır. Buna göreAlkannataksonlarının filogenetik ilişkileri ile yayılışları arasında paralel bir ilişki olduğu saptanmıştır. Doğu ve Batı tür gruplarını oluşturan taksonların ait oldukları fitocoğrafik bölgeler incelendiğinde birkaç istisna takson dışında, Doğu tür grubu genellikle İran-Turan fitocoğrafik bölgesine ait taksonlardan oluşurken, Batı tür grubunun Akdeniz fitocoğrafik bölgesine ait taksonlardan oluştuğu belirlenmiştir. Doğu ve Batı tür gruplarında habitat tercihine göre de toprak ve kayalık alanda yetişen taksonlar olarak da bir ayrımın söz konusu olduğu belirlenmiştir. Simpatrik yayılış gösteren farklı türler arası haplotip paylaşımı oldukça yaygın bulunmuştur. Bu durum lokal olarak farklılaşmayı desteklememektedir. Haplotip iipaylaşımı türler arası gen havuzlarının birbirlerinden tam olarak ayrılmadığı görüşünü desteklemiştir.Daha önce A. angustifoliaSümbülolarak yayınlanan ve sonrasındaA. verecundatürü ile sinonim yapılan Akseki ve Taşkent A. verecundapopulasyonlarının ITSdizilerinin aynı çıkması ve ortak haplotipe sahip olmaları aynı tür oldukları görüşünü desteklemektedir. Dahaönce IUCN kırmızı listesinde „Yetersiz Verili (DD)‟ sınıfında yer alan A. amanatürü bu çalışma kapsamında 2015 yılında Amanos dağlarından yeniden toplanarak „Kritik (CR)‟ tehlike kategorisi önerilmiştir. Alkannataksonlarının akrabalıkilişkilerinin ortaya konulması amacıyla moleküler verilerin yanında morfolojik verilerde kullanılmıştır. Morfolojik çalışmalar kapsamında Alkanna cinsine yeni eklenen türlerin de yer aldığı yeni bir teşhis anahtarı oluşturulmuş, cinsin betimi yapılmış ve türlerin tanıtımı verilmiştir. Alkanna cinsine ait 42 taksonda toplam 18 farklı morfolojik karakter belirlenerek maksimum parsimoni analizi gerçekleştirilmiştir. ITSbölgesinden elde edilen filogenetik ağaçlar Alkanna cinsi içerisindefenotipik taksonların statülerini kısmi olarak desteklemiştir. Bu çalışmada hem genetik hemde fenotipik veriler kullanılarak cinse ait taksonların statüleri sınanmıştır. Tez konusu kapsamında Türkiye‟de yetişen Alkannataksonları moleküler verilere göre filogenetik ilişkileri yönünden incelenmiştir. Filogenetik analizler akrabalık ilişkilerineve yayılışlarına dair açıklayıcı bilgiler vermiştir. Bu bağlamda yapılan bu araştırma ülkemizde Alkannacinsine ait taksonların filogenetik ilişkilerini iki farklı DNAbölgesine göre açıklamaya çalışan kapsamlı ilk çalışmadır. Alkannacinsinin filogenetik ilişkilerinin bütünüyle çözülebilmesi için farklı gen bölgelerinin kullanılması gerektiği öngörülmüştür.