Abstract:
Duygu, düşünce ve kavramların birer imgeye dönüştürülmesi ile oluşan görsel ve yazılı anlatım dili geçmişten günümüze insanoğlu arasında bir iletişim aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Resim sanatı tarihi boyunca da yazı ve kaligrafi plastik sanatlar içerisinde kültürel imgelerin etkileşimleriyle yer aldığı görülmektedir. Mağara resimlerindeki figüratif anlatımlarla iletişim aracı sonrasında yazı şekline bürünmüş ve resim sanatı içerisinde farklı dönem akım ve hareketlerindeki eserlerde ifadeci yaklaşım olarak kullanılmıştır. Batı resminde yazı-resim ilişkisi sanatçıların eserlerinde farklı üslupsal etkilerle kullanılmıştır. İslam ve Doğu kültürünün geleneksel kültürel motifleri olan farklı yazı ve kaligrafiler, batılı sanatçıların ilgisini çekmiş ve Doğu- Batı arasındaki sentezlenme ile resim sanatına esin kaynağı olduğu görülmüştür. Tezde Osmanlı Devleti son dönemi ile birlikte Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bir ulusun kültürünü canlandırmak amacıyla başlatılan yeni oluşumlar, Türk resmindeki sanat hareketleri araştırılmıştır. Dolayısıyla 1950 ve sonrası yazı ve kaligrafiyi görsel bir anlatım dili olarak kullanan Çağdaş Türk Resminin önemli sanatçılarının yaratıcılığı değerlendirilmiştir. Elif Naci, Sabri Berkel, Abidin Elderoğlu, Şemsi Arel, Burhan Doğançay, Özdemir Altan, Erol Akyavaş, Süleyman Saim Tekcan, Ergin İnan ve Bedri Baykam'ın sanat görüşlerine ve eserlerindeki yazı ve kaligrafi kullanımları hem plastik unsur olarak hem de kavramsal bağlamda irdelenerek sunulmuştur. Yazının görsel bir dil olarak kullanıldığı yazı, kaligrafi ve sanat özellikle resim arasındaki ilişkinin tarihsel süreci değerlendirildikten sonra, son bölümde tez konu bağlamında uygulama çalışmaları ele alınmıştır. Alaaddin Hız'ın uygulama çalışmalarındaki amacı oluşturduğu soyut resimlerde kullandığı yazı ve kaligrafi imgeleriyle içsel hareketleri dışavurumcu bir etkiyle izleyiciye aktarmaktır.