Abstract:
Müzik, hayatımızın büyük bir çoğunluğunda bize eşlik eden, biz fark etmesek bile düşüncelerimize yön veren, kimi zaman hükmeden, sanatın önemli dallarından olan bir disiplindir. Geçmişten günümüze bakıldığında insanların sanat anlayışlarında gerçekleşen biçim değişikliklerini görebilmek mümkündür. Tek bir disiplin ile ifadenin mümkün olmayacağı konularda ya da yeni ifade olanaklarının araştırıldığı zamanlarda disiplinlerarası yaklaşım ön plana çıkmıştır. Sahne sanatlarının birbirleriyle çalışmaya elverişliliği, disiplinlerarası etkileşimin rahatlıkla gerçekleşebilmesine olanak sağlamaktadır. Bu etkileşim dönüşümle beraber gelişmeyi de getirmektedir. Disiplinlerarası performanslarda müziğin kullanım imkanlarının peşine düşen araştırmacı, literatürde; müziğin esas unsurlardan biri olarak kullanıldığı disiplinlerarası çalışmalara ulaşamayınca, kendi bulgularını üretmenin yollarını aramıştır. Bir oyuncu/dansçıyla beraber bu amaca yönelik yaptıkları çalışmalar "dumrul" adını verdikleri disiplinlerarası performansı doğurmuştur. Disiplinlerarası çalışmaya uygun olduğundan metin olarak Dede Korkut Hikayeleri'nden Duha Koca Oğlu Deli Dumrul Destanı seçilmiştir ve üretilen performansın ismi buradan gelmektedir. Müzik kullanımının, viyolonselin ve müzisyenin çalışmanın içinde yer alan diğer unsurlarla eş unsur olarak kullanılmasının araştırıldığı "dumrul" performansında, dans ve tiyatro disiplinleri "dumrul"u oluşturan diğer eş unsurlardır. Oldukça geniş bir repertuvara sahip olan viyolonsel repertuvarı, başka enstrümanlar için yazılan eserlerden yapılan transkripsiyonlarla, zenginleşmeye devam etmektedir. "dumrul"da araştırmacı tarafından transkripsiyonu yapılan eserler; Mahler'in 5. Senfoni'sinin 1. Bölüm'ü ve 1. Senfoni'sinin 3. Bölüm'üdür. Disiplinlerarası anlatım gücünü arttırmak ve performanstaki anlamı birçok açıdan desteklemek için yararlanılan bir diğer eser Ingmar Bergman'ın Yedinci Mühür adlı filmidir ve "dumrul"da sahne üzerindeki aksesuarlarla filme atıf yapılarak anlam desteklenmiştir.