Abstract:
Toplumların temel kültürel yapıları rekreasyonel deneyimler üzerinde son derece etkilidir. İnsanların rekreasyonel ve turistik deneyimlerde bulunabilmesi ise her şeyden önce onların yeterli zamana sahip olmalarını gerekli kılmaktadır. Çünkü kişisel bir performans geliştirme tekniği olan zaman yönetimi; amaçlara ulaşmak, yapılan işleri denetlemek ve kişisel motivasyonun geliştirilmesi açısından son derece önemlidir (Güven ve Yeşil, 2015: 79). Ancak zamanı iyi düzenleyemeyenler kaçınılmaz olarak stres altındadır (Sabuncuoğlu vd., 2010: 4). Stres ise uyumsuz kişilik ve iş ortamında anlaşmazlıklar gibi küçük sorunların büyümesine yol açmaktadır. Ayrıca stres; depresyon, obezite, diyabet ve intihar gibi ciddi sosyal ve sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Bununla ilgili olarak birçok çalışmada rekreasyonel deneyimlerin zihinsel olarak hem aktif hem de inaktif rekreasyon fırsatlarından kaynaklanan sağlık faydalarını içerdiği tespit edilmiştir. Ayrıca egzersiz üzerine yapılan araştırmalar, fiziksel hareketlilik ve açık hava rekreasyon aktivitelerinin tekrar zihinden geçirilmesinin depresyon ve stresi azalttığını, özgüven üzerinde ise olumlu etkilerinin olduğunu göstermektedir (CORP, 2005: 11). Zaman bir iş veya oluşun farklı bir ifadeyle bir eylemin geçtiği, geçeceği, geçmekte olduğu süre veya vakittir (Hazar, 2014: 5). Para kazanarak harcanan zaman çalışma zamanıdır. Evde aile ile eğlenceli işler yapılarak keyifle geçirilen veya zorunlu işler yapmaktan geriye kalan zaman ise özgür zaman veya artık zaman olarak adlandırılır. Ancak, özgür zaman aslında her zaman özgür/boş olmadığı için, bu ayrımı yapabilmek için artık zaman ifadesi kullanılmaktadır. Artık zamanda kişisel bakım, egzersiz, aile ile ilgilenme, rekreasyon, kendini geliştirme ve buna benzer birçok şey yapılır. Boş zaman ise rekreasyon aktivitelerinin yapıldığı ve zihinsel bir durumu ifade eden özgür zamandır (Shores, 2005: 2). Boş zamanı bireyin deneyimlerine dayanarak ölçmeye çalışan öznel ölçüt, kişi-merkezli olarak, nesnel ölçüt ise yer-merkezli bakış açısı ile özdeşleştirilmiştir. Yer merkezli nesnel ölçütler; şehir parkları, spor tesisleri, yüzme havuzları, bisiklet ve yürüyüş yolları, göletler ve şehir kulüpleri gibi tüm yaştaki sakinlere hitap eden boş zaman etkinliği kaynaklarının bulunmasıdır (Lloyd ve Auld, 2002: 43-47). Bu çalışmada kültürün rekreasyonel deneyim tercihleri üzerindeki etkisi; Hofstede (2001: 27, 2010: 4-21)'in Kültür ölçeği ve Driver (1983: 1-10)'ın Rekreasyonel Deneyim Tercihleri (RDT) ölçeği aracılığıyla tespit edilmiştir. Yer merkezli memnuniyet ölçeği ise Lloyd ve Auld (2002: 43-47), Baker ve Palmer (2006: 396) ve Iwasaki (2007: 234)'nin çalışmalarından esinlenerek oluşturulmuştur. Kültür, rekreasyonel deneyim tercihleri ve rekreasyonel alanlardan duyulan memnuniyet düzeyleri arasındaki ilişki yapısal eşitlik modeli aracılığıyla test edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre yazın taraması sonucunda oluşturulan modelin geçerli olduğu tespit edilmiştir. Kültür, rekreasyonel deneyim tercihleri üzerinde %56'lık bir etkiye sahiptir. Ayrıca alanlardan duyulan memnuniyet değişkenini, rekreasyonel deneyim tercihleri %29 civarında etkilemektedir.