Özet:
Bu çalışma sosyal/kültürel antropolojik bağlamda etnografik bir alan araştırması olarak değişmekte ve kaybolmakta olduğu saptanan fındık kültürünün değerlerini, yapısını incelemekte ve bu kültürün görsel-işitsel anlamda etnografik filmini oluşturmayı amaçlamaktadır. Türkiye'de etnografik film yazın alanı, kültürel öğelerin kaydedilmesi ve belgesel formlarda sunumu olarak kısıtlı bir alanı içermektedir. Bu bağlamda yerel kültürlerin aktarımında yerlinin bakışından etnografik yorumlamaların/betimlemelerin eksik olması, aynı zamanda etnografik film üretimlerinin sınırlı olması ve konunun güncelliğini koruması bu çalışmanın yapılmasını önemli kılmaktadır. Bu araştırma kapsamında araştırmacının bir sinemacı ve etnograf gibi hareket etmesine en uygun çalışma sahası olarak, araştırmacının da bağının bulunduğu Doğu Karadeniz Bölgesi'nden amaçlı bir örneklem ve odak grubu ele alındı. Seçilen alanının ve odak grubunun yerel kültürel değerleri, kültürel yapısı çeşitli etnografik yöntemlerle incelendi ve çalışma sahasının kültürel yapısındaki değişen etnografik değerlerin tespiti gerçekleştirildi. Fındık kültürünün özünün anlaşılmasında hem yerlinin gözünü hem de araştırmacının yorumu bu çalışma bağlamında önemli olmasından hareketle bu kültürel pratiğin anlamını ortaya çıkarabilmek için Clifford Geertz'in savunduğu yorumsamacı yaklaşım temel alındı ve bu yaklaşım doğrultusunda araştırma sahasının kültürel kodları görsel-işitsel olarak kaydedildi. Böylelikle ana odağında kültürü anlama ve betimsel olarak aktarma veya belgeleme gibi bir işlevi olan etnografik filmi yansıtan Yaşam Ağacı adlı etnografik film çalışması oluşturuldu. Sonuç olarak, Geertz'in de kendi çalışmalarında vurguladığı ve bu film dolayısıyla deneyimlenen, kültürün açık ve örtük örüntülerinin hem birincil olan yerlinin bakışındaki kültür hem de araştırmacının ikincil veya üçüncül bakışındaki kültürel değerlerin anlamlarına, yorumlarına ulaşıldı. Bunun neticesinde, değişmekte veya kaybolmakta olan yerel kültürel değerler bilimsel ve sanatsal çerçeveden yorumlandı ve Türkiye'nin kültürel belleğine katkı sağladı. Aynı zamanda bu çalışma, gelecek ardıl kuşakların Türkiye'nin her bölgesine özgü birbirinden farklı gibi görünen değişik yöresel değerlerini, kodlarını, kimliklerini anlama ve yorumlamasına da yararı bulunmaktadır.