Özet:
İnsanlık tarihine baktığımızda cinsellik insan için önemini hiç bir zaman yitirmemekle birlikte daima günceliğini korumuştur. Bu çalışmada ise geçmişten günümüze cinsellik temasının sanat tarihinde gelişim sürecinden kısaca bahsedilmiştir. Antik Yunan ve Roma' da açık bir şekilde cinsellik göze çarparken Hristiyanlığın kabulü ile birlikte üstü kapatılmış ve sadece dini konuları anlatan resimler yapılmıştır. Avrupa'nın Rönesans'ı yaşaması ile birlikte dine olan güven azalmış ve insan vücudu tekrardan resmin konusu olmuştur. Modern sanat ile birlikte tamamen özgürleşen sanatçı belirgin bir şekilde cinsellik temalı eserler üretmiştir. Cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk Resim Sanatında cinsellik teması, sosyo-kültürel yapı içerisinde geçen süreci ele almıştır. İslam ile gelen tasvir yasağıyla birlikte Türkler resim sanatından uzak kalmışlardır. Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet'in tahtta olduğu süreçte minyatür sanatı önem kazanmıştır. Tasvir yasağının kırıldığı minyatür sanatında başta Âdem ile Havva olmak üzere birçok minyatürde çıplaklık teması görülmeye başlanmıştır. Önceleri saray sanatı olan minyatür; Osmanlının zayıflamaya başlanması sonucu sıradan halk yaşantısını konu almaya başlamış ve gündelik yaşamın müstehcen eğlence anlayışını konu edinmiştir. Osmanlı'nın çöküş sürecine girmesiyle birlikte Batılaşma eğilimi sanat alanında da kendini göstermeye başlamıştır. Bu sayede Osmanlı batılı anlamda resim sanatıyla tanışmıştır. Cumhuriyet öncesi Türk Resim Sanatında çıplak konulu resimlerin yapılması pek mümkün sayılmazken Cumhuriyet' in ilanından sonra sanatçılar özgür bir alan bulmuş ve çıplak resimler üretmeye başlamıştır. İlk dönem nü resimlerinde cinsellikten daha çok anatomik kaygılar güdülmüş, ilerleyen süreçlerde ise cinsellik temasını belirgin bir şekilde kullanmışlardır.