Abstract:
Kelâm ilminin toplum gündeminde en fazla yer tutan konularından birisi kader inancıdır. Söz konusu inanç ögesi Türk halkının yaşanan farklı olaylara dair değerlendirmelerine de yansımıştır. Bu durumun en açık tezahürleri Türkülerde yer bulmuştur. Türkülerde kader inancını ifade etmek üzere talih, kısmet, yazı, alın yazısı, felek ve baht gibi kavramlara yer verilmiştir. Bu kavramlar eserlerde genellikle olumsuz nitelikli olayların sebeplendirilmesi için kullanılmıştır. Türkülerde kader; mutlak belirleyiciliğe sahip, karşı konulamaz ve değişmez bir karakterdedir. Söz konusu kader düşüncesi yaşanan ve yaşanacak olaylar bağlamında bireyin irade ve sorumluluğunu gölgelemektedir. Türkülerde böylesi bir durumun teşekkülünde zamanla fatalist bir inanç ilkesi haline dönüşen cebrî tavır son derece etkili olmuştur. Türk insanı tarafından da kabul gören bu tavır, tarihî süreçte siyasî, kültürel ve dinî birtakım faktörlerin etkisiyle kronikleşmiş bir inanç haline gelmiştir. Türkülerde de yer bulan söz konusu kader inancı, Kuran'ın irade ve sorumluluk eksenli kader vurgusu ile zıt bir durum arz etmektedir.