Özet:
Karşılıksız Yararlanma Suçu çok eskiye dayanan bir suç tipi değildir. Uzun yıllar hukuki uyuşmazlık olarak değerlendirilen lokanta vb yerlere gidip bedel ödemeden yiyip içme fiili, 1977 yılında Yargıtay'ın verdiği bir kararla hırsızlık olarak cezalandırılmıştır. Bu durum doktrinde kanunilik ilkesine ve kıyas yasağına aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle eleştirilmiş ve bunun sonucunda 1991 yılında karşılıksız yararlanma suçu kanuna eklenmiştir. Karşılıksız yararlanma suçu 765 sayılı TCK'da 521a ve 521b maddelerinde, 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'da 163. maddede yer almıştır. Eski kanunda yer alan düzenleme ile yeni kanunda yer alan düzenleme birbirinden farklıdır. 521a ve 521b maddesinde yeme, içme, konaklama ve ulaşım hizmetlerinden karşılıksız yararlanma fiiliyle otomatların sunduğu hizmetten karşılıksız yararlanma fiili düzenlenmiştir. Bir görüşe göre 521a maddesinde yer alan fiillerin cezalandırılması yerinde olmuştur. Çünkü bu fiillerin sayısı artmış ve toplumda huzursuzluğa neden olmuştur. Bir diğer görüşe göre ise 521a maddesinin ceza kanununa alınması eleştirilmiş, bu tarz uyuşmazlıkların özel hukuk yaptırımlarıyla çözülmesinin daha yerinde olacağı ifade edilmiştir. Bu tartışmaların da etkisiyle 521a maddesi 2005 yılında hazırlanan 5237 sayılı ceza kanununa alınmamıştır. 163. maddenin birinci fıkrasında otomatların sunduğu hizmetlerden yararlanma fiili, ikinci fıkrasında telefon hatları ile frekanslarından yararlanma ve elektromanyetik dalgalarla yapılan yayınlardan yararlanma düzenlenmiştir. Enerjinin bedeli ödenmeden kullanılması 2012'den önce hırsızlık suçu kapsamında yer almaktaydı. 2012'de yapılan kanun değişikliğinden sonra elektrik, su ve doğalgazdan yararlanma karşılıksız yararlanma suçuna eklenmiştir. Karşılıksız yararlanma suçunun madde metinlerinde yaşanan değişiklikler ve madde metinlerinin belirsiz ifadeler içermesi öğretide ve uygulamada sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Öte yandan karşılıksız yararlanma fiillerinin cezalandırılmasının gerekip gerekmediği de tartışılmalı bir konudur. Çalışmamızda karşılıksız yararlanma suçu incelenmekle birlikte, özel hukuku da ilgilendiren bu tarz uyuşmazlıklarının cezalandırılmasının yerinde olup olmadığı da değerlendirilmektedir.