Özet:
Eğitim zaman ve sabır isteyen bir çabalar bütünüdür. Her çeşit eğitimde bu iki unsuru görmek mümkündür. Zira insan yetiştirmek en zor işlerden biridir. Eğitimin dinamik yapısı sebebiyle gelişen zaman ve mekân göz önünde bulundurulmalı; muhatapların sosyo-kültürel, zekâ ve yaş gibi farklılıkları gözetilerek yeni metotlar geliştirilmelidir. Bu çalışmada Mekkî sureler ve ayetlerde bulunan üslup ve eğitim metotları ele alınmıştır. Çünkü bu surelerde yeni bir toplum anlayışının temelleri atılmaktadır. Bir bakıma sıfırdan bir inanç ve ahlak sistemi oluşturularak sağlıklı bireyler meydan getirmek hedeflenmiştir. Bu ise evrensel bir din olan İslam'ın muhataplarını, bütün insanlara hitap eden bir üslupla eğitmesiyle mümkün olmuştur. Çünkü Kur'ân'ın ilk muhatabı olan toplumun insanlığa örnek bir toplum olması hedeflenmiştir. Kur'ân, muhataplarını eğitirken tekrar, te'kid, mecaz, gibi edebi üslup çeşitlerini de kullanmıştır. Bu üslupları kullanmasındaki en önemli sebep vermiş olduğu bilgilerin akıllarda kalıcı ve anlaşılır olmasıdır. Nitekim Mekke halkının da kullanmış olduğu bu edebi unsurlar, birçok kişinin dikkatini çekmiş ve müslüman olmasına yardımcı olmuştur. Evrensel eğitim anlayışının Kur'ân'daki tezahürlerinin ortaya çıkmasındaki en önemli araçlardan birinin de dilin kullanış şekli olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Çünkü Kur'ân, indiği dönemde dili kullanış şekliyle ve lafızlarıyla Arap diline mükemmel şekilde hâkim olan muarızlarını bile etkilemiştir. Mekke döneminden sonra gelen Medenî sureler de, bulunduğu zaman ve şartlara bağlı olarak genel manada aynı üslubu takip etmiştir. Bu sebeple çalışmamızın bazı yerlerinde konu bütünlüğünü sağlamak amacıyla Medenî ayetlere de yer vermeyi uygun gördük