Abstract:
Bu araştırmanın amacı ilkokuma yazma öğretiminde başarıyı etkilediği düşünülen okul olgunluğu ile ilişkilendirerek sınıf öğretmenlerinin ilk okuma yazma öğretim sürecini yürütebilme yeterliklerini ortaya koymaktır. Bu çalışma betimsel modelde bir araştırma olup yöntem olarak nitel araştırmalarda sıklıkla kullanılan ve derinlemesine veri toplamaya en uygun tekniklerden görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini Antalya ilinde görev yapan sınıf öğretmenleri oluşmaktadır. Araştırma çalışma grubunu kolay ulaşılabilirlik esasına göre Aksu ilçesinden 5 farklı okulda görev yapmakta olan öğretmenler arasından gönüllülük esasına dayalı olarak belirlenen 20 sınıf öğretmeninden oluşmuştur. Araştırma verileri okul olgunluğu, öğrenciyi tanıma teknikleri, öğrenciyi tanımanın önemi ve öğrenmedeki yeri ile ilgili literatür taranarak öğretmenlerin bu konulardaki yeterliliklerini ortaya koymak amacıyla oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme soruları aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verileri içerik analizi ile analiz edilmiştir. Görüşmeler sonucunda ses kayıt cihazında toplanan kayıtların ses dökümleri yapılmış, veriler kodlanarak bu kodlarla ilgili temalar oluşturulmuştur. Katılımcıların isimleri saklı tutularak kodlama yoluna gidilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; • Öğretmenlerin okuma yazma öğrenmenin şartı olarak daha çok fiziksel özelliklere vurgu yaptığı, bilişsel alanla ve okul öncesi deneyimlere ilgili de kavramları kullandıkları, duygusal ve sosyal gelişim ile çoğunlukla ilişkilendirmedikleri; • Okuma yazma öğrenme sürecinde karşılaşılan sorunların nedenlerini öğrencisini tanımak ve uygun öğrenme faaliyeti düzenlemekle yükümlü olan öğretmenle ilişkilendirmedikleri daha çok kullanılan yöntem, aile ilgisizliği, ve çocuğun yaşı ile açıkladıkları; • Okul olgunluğunu çoğunlukla yaş, boy kilo kurallara ve okula uyum gibi özelliklerle ilişkilendirdikleri; okul olgunluğunun belirlenebilir olduğunu ifade eden öğretmenler olmakla birlikte doğal gözlem yapılabileceğini, kalem tutma, resim yaptırma ve boyama gibi etkinliklerle ilişkilendirerek fiziksel hazırlık olarak gördükleri; • Okul olgunluğunun belirlenmesinin olumlu ve olumsuz etkilerinden söz ettikleri; seviye gruplarının oluşturulması ve bireysel hız olumlu; öğretim süreci ve sınıf düzenini bozarak öğretmeni yormasının ise olumsuz etkileri olarak gördükleri anlaşılabilmektedir. • Öğretmenlerin okul olgunluğu kavramına ilişkin bilgi eksiklerinin olduğu, öğrencilerin okul olgunluğunu belirlemeye yönelik olarak bir etkinlik yapmadıkları, öğretim sürecini müfredata uygun olarak planladıkları ve öğrencilerin bireysel farklılıklarına ve olgunluklarına uygun olarak bir öğretim süreci gerçekleştirmedikleri anlaşılmaktadır.