Abstract:
Çalışmanın gerçekleştiği Denizli ili Güney, Buldan, Akköy, Sarayköy, Babadağ ve yakın civarında pekmez toprağı kullanımına sıklıkla rastlanmaktadır. Bölge halkı, farklı bileşim ve özellikler sergileyen pekmez topraklarını pekmez şırası içinde kullanmaktadır. Fakat bu toprakların bir takım sağlık problemlerine neden olabileceği göz ardı edilmektedir. Bu toprakların gerek antropojenik nedenlerle ve gerekse doğal koşullar nedeniyle ağır metallerce kirlenmesi söz konusudur. Jeolojik oluşum süreçleri ve özellikle kullanılan pekmez topraklarına ait ocakların karayolu yakınında bulunması, tarımda kullanılmakta olan zirai ilaçların etkilemesi durumu, çöp artıklarının etkiyebileceği bir alanda olması, ağır metal içeriklerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle pekmez topraklarının maruziyet süresi, zaman ve insan vücuduna ulaşan oranları çerçevesinde farklı sağlık sorunlarına sebebiyet verebileceği öngörülmüştür. Denizli iline bağlı Güney, Buldan, Akköy, Sarayköy, Babadağ ilçeleri ve yakın civarında kullanılmakta olan pekmez topraklarının temin edildikleri ocaklardan 18 lokasyonda 33 numune alınmıştır. Numunelerin ön değerlendirmeleri yapılarak içerikleri XRD, XRF, FTIR ve SEM analizlerinin verileri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Bu incelemelerde %0,63 değerle en yüksek TiO2 anomalisi Sarayköy-Beylerbeyi (H17) ve %0,51 değerle Sarayköy-Kumluca (H15) numunelerinde tespit edilmiştir. Cr2O3 için %0,04 değerle en yüksek anomali değeri, 27 numaralı Babadağ-Ahıllı numunesinde görülmüştür. %44,31 değerle en yüksek SiO2 anomalisi Sarayköy-Beylerbeyi (H17) ocağında belirlenmiştir. %1,69 değerle en yüksek K2O Sarayköy-Beylerbeyi (H16) lokasyonunda belirlenmiştir. Numune alımı yapılan bu ocakların, belirtilen değerler ve maruziyet süresi bağlamında çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği belirlenmiştir.