Özet:
Bilindiği gibi yabancı dil öğretimi dünyada olduğu gibi Türk Eğitim Sisteminde de önemli bir yere sahiptir. Günümüzde dil öğretimi demek salt var olan bilgiyi aktarmadan öte bir takım özel şartları yerine getirmeyi gerektirmektedir. Çağımızın gelişen teknolojisini eğitim dünyasına aktarmak bu özel şartlardan en önemlisidir. Öğretmenlerimizin günümüz dijital çağı çocuklarına her hangi bir konuyu öğretirken teknolojiden yararlanması kaçınılmazdır. Bu doğrultuda öğretmenlerimizin en az dijital çağı çocukları kadar teknoloji bilgisine sahip olması ve bu teknoloji bilgisi ile pedogoji bilgisini birleştirerek etkili bir şekilde kullanması gerekmektedir. Bu bağlamda İngilizce öğretmenlerinin derslerinde teknolojiyi entegreye etmeye ne kadar hazır olduklarının bilinmesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenen bu teknolojilerin sınıfta kullanılmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışmanın amacı Antalya ilinde görev yapan İngilizce öğretmenlerinin teknolojiyi kullanmaya hazır bulunuşluklarının profilini belirlemeye çalışmaktır. Bu amaç doğrultusunda araştırma sorularına yanıt oluşturmak üzere toplanan nitel ve nicel veriler uygun istatistik programları kullanılarak analiz edilmiş, elde edilen bulgular araştırma soruları doğrultusunda raporlaştırılarak sunulmuştur. Öncelikli olarak bu çalışmada İngilizce öğretmenlerin teknolojiye hazır bulunuşluluk seviyelerinin ne olduğu araştırılmış ve katılımcıların yarısından biraz fazlasının teknolojinin sınıf ortamına entegrasyonuna karşı olumsuz tutuma sahip oldukları dolayısıyla hazırbulunuşluklarının nispeten düşük olduğu bulunmuştur. Katılımcı görüşlerinin cinsiyet bağlamında bir değişiklik gösterip göstermediğine bakılmış, genel anlamında teknolojiye hazırbulunuşluluk açısından cinsiyet bağlamında bir manidar değişiklik gözlemlenmezken; eğitim teknolojilerinin sınıf ortamında kullanılması ile ilgili bir hizmetiçi eğitim faaliyeti sonrasında kadın katılımcıların kendilerini sınıflarında teknoloji kullanımı açısından daha güvenli hissedecekleri bulunmuştur. Mesleki tecrübe önemli olduğundan, katılımcıların mesleki tecrübesi ile teknoloji kullanımına hazır bulunuşluklarına bakılmış, mesleki deneyimi fazla olan katılımcıların yaklaşık yarısı sınıflarında eğitim teknolojilerinin kullanımına yönelik olumsuz tutuma sahip oldukları, dolayısıyla sınıflarında teknoloji kullanımına hazırbulunuşluklarının düşük oduğu belirlenmiştir. Son olarak öğretmenlerin günlük hayatta kendi teknoloji kullanımları ile sınıfta teknoloji kullanımları arasındaki ilişkiye bakılmış, demografik bulgular öğretmenlerin teknolojiyi günlük yaşamlarında sıklıkla kullandıklarını gösterse de genel anlamda teknolojinin eğitim ortamlarına uyarlanması noktasında öğretmenlerin kaygı yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu çalışmanın verilerinin analizi genel hatlarıyla Antalya ili örneklemindeki İngilizce'yi yabancı dil olarak öğreten öğretmenlerin yarıdan biraz fazlasının teknoloji kullanmaya hazırbulunuşluk düzeylerinin düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda bu daha işlevsel ve ekstra yükümlülükler getirmeyen hizmet içi eğitim faaliyetleri yoluyla, eğitim teknolojileri ile tanışıklıkları ve hazırbulunuşlukları artırılarak öğretmenlerin sınıflarında teknoloji kullanmaya yönelik tutumlarının olumlu yönde gelişmesi için kurumsal çalışmalar yürütülebilir.