Özet:
Çalışma sahasının lokasyonu Muğla-Denizli il sınırını oluşturan Akçay'ın yukarı çığırını kapsamaktadır. Sahanın büyük bir bölümü Muğla il sınırları içerisinde kalmaktadır. Ege bölgesinin güneyinde bulunan saha Akdeniz iklimi bölgesi içerisinde kalmaktadır. Çalışmanın amacı, bitki örtüsün dağılışı ve karakteri açısından son derece önemli olan ekolojik şartların, bitki örtüsünün dağılışının ve insan ile bitki örtüsü arasındaki ilişkinin ortaya konulmasıdır. Bu amaç doğrultusunda iklim şartlarının, jeomorfolojik şartların, jeolojik yapının ve toprak şartlarının ortaya konması hedeflenmiştir. Bunun için Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan iklim verileri, sahanın yer şekillerini gösteren topografya haritaları, toprak haritası gibi farklı formatta materyal kullanılmıştır. İklim verileri düzenlenip analiz edilmiştir. Topografya haritaları ArcGIS 10.2.2 programı sayesinde sayısallaştırılmıştır. Büyük toprak gruplarını gösteren harita yorumlanmıştır. Arazi çalışmaları ve gözlemler yapılıp örnekler toplanmıştır. Bunun sonucunda bir vejetasyon çalışmasının ilk aşaması olan ekolojik şartların ortaya konulması sağlanmıştır. İklim verilerin analizi yardımı ile sahanın yağış şartları, yıllık ve mevsimlik rüzgârın durumu, sıcaklıkların uzun yıllık günlük, aylık ve yıllık gösterdiği özellikler ortaya konulmuştur. Saha iklim tasnifleri içerisinde tipik Akdeniz iklimi özellikleri sergilediği tanımlanmıştır. Tüm analiz çalışmaları sonucunda bitki hayatını kısıtlayan ve yön veren ekolojik şartlar ortaya konulmuştur. Vejetasyon haritası oluşturulmuştur. İnsan ve bitki örtüsü arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. İnceleme alanının asıl bitki örtüsünü kuru orman karakterindeki Pinus brutia ormanları oluşturmaktadır. İnsan tahribi sonucunda çalı formasyona rastlanmaktadır. Bölgede esas itibariyle suyun noksanlığı bitki hayatını en çok kısıtlayan faktör olmuştur. Suyun varlığına bağlı olarak bitki örtüsünün dağılışında meydana gelen değişimler oldukça belirgindir. Liquidambar orientalis, Platanus orientalis ve Alnus orientalis var. orientalis gibi riperyan türlerin dağılışında bu bağlılık görülmektedir.