Özet:
Sanat, dış dünyada oluşan gelişimlerin ve değişimlerin yanı sıra kişinin kendi iç dünyasında yaşanan gelişim ve değişimlerin sentezi olarak düşünülebilir. Bu bağlamda eski çağlarda ilkel yaşam içinde hayatını sürdüren kişilerin çevresel, kültürel ve dinsel dışavurumların sembolik ifadeleriyle oluşan doğal imgelerin 20. yüzyıl modern sanatının yeni yönelimlere neden oluşu ve biçimsel olarak sanat üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Modern resim sanatının düşünsel alt yapısını oluşturmuş litaratürler araştırılarak temel düşünce ortaya konulmuştur. Modern resimde kabul gören primitif yaklaşımlarda biçimin sembolik kullanımı ve bu süreçteki renk, biçim ilişkisi analiz edilerek temel alındığı kültürün biçimleriyle karşılaştırılmıştır. "Resim Sanatında Primitif Eğilimler ve Art Brut" başlığında incelenmesi gereken Primitif eğilimler ve temellendiği kültürel ifadeler analiz edilerek resim sanatı örnekleri üzerinden sunulmuştur. Art Brut sanatında temel alınmış primitif ifade biçimleri, sanat olma eğilimindeki temel kaygı ve sonuçları ortaya konulmuştur. Bu bağlamda aynı gibi görünen fakat sanat olma kaygısından çok kendini ifade edebilme kaygısıyla yapılmış resim örnekleri yani eğitilmemiş, normal zihinsel faaliyetlere ulaşmamış çocukların resimlerinde ortaya çıkan naif, basit ve doğrudan algıyı içeren ifadelerde incelenerek Art Brut sanatının öncü anlayışıyla karşılaştırılıp sonuçları analiz edilmiştir.