Özet:
Mobil teknolojilerde son yıllarda muazzam bir dönüşüm yaşanmaktadır. Mobil teknolojiler, telekomünikasyon teknolojisinde baskın hale gelmiştir; akıllı telefonlar ve tabletler iş dünyasının dijital stratejilerinde kritik hale gelmiştir; tüketiciler ve çoğunlukla tüm sektörler mobil teknolojilerden etkilenmektedir. Mobil teknolojideki ve cihazlardaki hızlı gelişmeler bankacılık sektörünü önemli ölçüde değiştirmiştir. Banka müşterileri şubelere gitmeden, teknolojideki inovasyon desteği ile çoğu bankacılık işlemini her zaman ve her yerde, hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmektedir. Kablosuz teknolojideki hızlı gelişmeler ve cep telefonlarının yoğun olarak kullanılması bankaları mobil bankacılık sistemlerini oluşturma konusunda büyük yatırımlar yapmaya teşvik etmektedir. Fakat mobil bankacılığın benimsenme oranı beklenenden daha düşüktür ve halen gelişme aşamasındadır. Bu nedenle, mevcut çalışma, mobil bankacılık ile ilgili bilgileri zenginleştirmeyi; Venkatesh ve arkadaşları (2003) tarafından sunulan Teknoloji Kabulü ve Kullanımı Birleşik Teorisi, Rogers (1995) tarafından geliştirilen Yeniliklerin Yayılması Teorisi, Kim ve arkadaşları (2009) ve Gefen (2000) tarafından önerilen Güven Modellerini kullanarak mobil bankacılığı benimsemeye yönelik davranışsal niyeti etkileyen faktörleri incelemeyi amaçlamaktadır. Olasılıklı örnekleme yöntemlerinden basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak anket çalışması yapılmıştır. Araştırmada 432 anket verisi değerlendirmeye alınmıştır. Sonuçlar performans beklentisi, çaba beklentisi ve sosyal etkinin davranışsal niyeti etkilediğini göstermiştir. Kurum itibarı, yapısal güvence ve güven eğilimi, bu üç faktörün güven üzerindeki anlamlı etkisi doğrulanmış. Ayrıca güvenin ve uyumluluğun davranışsal niyeti anlamlı ve pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Kolaylaştırıcı koşullar ile davranışsal niyet arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.