Özet:
Postmodernizmin eleştirel söylemi olan yapıbozum kuramı Derrida'nın batı metafiziğine karşı oluşturduğu bir yöntemdir. Edebiyat ve felsefe alanında metin okuma taktiği olarak çıkan bu yöntem sadece kendi alanlarını değil birçok disiplini etkilediği görülmektedir. 1960'lı yıllarda ortaya çıkan bu yöntem "yapıbozum yapısöküm, yapıçözüm" olarak Türkçe karşılığını bulmaktadır. Derrida bu yöntem ile yapıtı yıkarken yeniden anlamlandırma sürecini inşa etmektedir. Bu bağlamda yıkma, parçalama eylemi negatif bir anlam içermemektedir. Çoğulcu bir yapıt inşa ederek yaratıcılığı ve birçok anlamı işaret etmektedir. Derrida'nın 1960 yıllarından itibaren bir metin okuma taktiği olarak geliştirdiği "yapıbozum" yönteminin sanat alanında kendini göstermesi 1970'lerde başlamaktadır. "Çağdaş Sanat Pratiklerinde Yaratıcı Bir Tavır Olarak Yapıbozum" adlı bu çalışmada Fransız postyapısalcı düşünür Jacques Derrida tarafından, felsefe ve edebiyat okumalarında kullanılmak üzere çıkan yapıbozum (deconstruction) yöntemininkonu doğrultusunda seçilmiş Batı ve Türk sanatçıların eserlerinde irdelenerek çağdaş sanattaki yansımalarına yer verilmektedir. Çağdaş sanata yansıyan yapıbozumun yapıtlar üzerinde bütüne değil parçalara ve belirsizlik oluşturan çoğul anlamlara önem verildiği görülmektedir. Bu bağlamda yapıbozum kavramı bir eleştiri, metin okuma yöntemi olmasının yanı sıra çağdaş sanatta farklı disiplinlerde uygulanabilecek çözüme odaklı bir analiz yöntemi olduğu görülmektedir.