Özet:
Bu araştırmanın amacı koruma kapsamındaki özel gereksinimli öğrencilerin eğitim süreçlerinin kurum görevlileri ve öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesidir. Bu amaçla 2019–2022 yıllarında Antalya ili Büyükşehir merkezinde bulunan 7 hafif düzey zihinsel engelli öğrenci ve Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde görevli 1 yönetici, 2 rehber öğretmen, 1 Hemşire, 1 Öğretmen ve 1 Bakım personeli ile görüşmeler yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formuyla toplanmıştır. Öğrenciler ile yapılan görüşmeler ses kayıt cihazı ile kaydedilmiş ve verilerin transkriptleri içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda elde edilen sonuçlara göre; koruma kapsamındaki özel gereksinimli öğrencilerin okulda ve okulun düzenlediği okul dışı etkinliklerde mutlu oldukları, okuldaki diğer öğrenciler ve öğretmenler ile iletişim kurarak etkileşim içerisinde oldukları fakat okul yöneticileri ile tam bir etkileşim içerisine giremedikleri görülmektedir. Koruma kapsamındaki özel gereksinimli öğrencilerin meslekler hakkında bilgi sahibi olmamaları meslekler ile ilgili ileriye dönük planlama yapamamalarına sebep olmaktadır. Okullarda görevli olan öğretmen ve yöneticiler ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinde çalışan görevlilerin özel gereksimli öğrencilere mesleklerin tanıtımı ile ilgili eğitim vermeleri gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kalabalık sınıflarda bulunan koruma kapsamındaki özel gereksinimi olan kaynaştırma öğrencilerinin gereksinimleri doğrultusunda yeterli eğitimi alamadıkları ve sınıfların tipik gelişim gösteren öğrencilere göre tasarlanmasından dolayı problemler yaşadıkları görülmektedir. Öğrencilerin yaşadıkları bu problemler karşısında okul rehberlik öğretmenlerinin daha aktif rol alması, okul yöneticilerinin ise sınıf ve derslikleri düzenlerken özel gereksinimi olan öğrencilerin gereksinimlerine göre düzenlemeler yapmaları gerektiği bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırmaya göre özel gereksinimli öğrencilerin en az ortaöğretimi tamamlamaları gerektiği buna bağlı olarak yüksek öğrenim basamağını da erişimlerinin sağlanması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Özel eğitimde tanılama, değerlendirme ve yerleştirme bir bütün olarak ele alınmalı, sınıflara ilk defa yerleştirilen öğrencilerin gözlem ve takipleri çok iyi yapılarak gereksinimlerine uygun tanısı konulmamış öğrencilerin yeniden tanılama ve yerleştirilmeleri ile ilgili sürecin başlatılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır