Özet:
Ahmet Midhat Efendi, birçok alanda eseri olan, çok yönlü bir yazardır. 19. yüzyılda Osmanlı devletinin son dönemlerinde yaşamış bir yazar olarak, o dönemdeki misyonerlik faaliyetlerine karşı sessiz kalmamıştır. İslam'ı savunmak için Müdafaa ismini verdiği reddiyeyi yazmıştır. Ahmet Midhat Efendi, eserini, misyonerlik faaliyetlerini ön plana çıkarmak, misyonerlerin iddialarına cevap vermek, Hristiyanlığın tahrif olduğunu ortaya koymak, İslam dinini savunmak için kaleme aldığını dile getirmektedir. Çalışmanın amacı; Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınan bu eserde, yakın tarihteki misyonerlik faaliyetlerinin, müellifin İslam'ın müdafaasındaki kullandığı delillerin ve Hristiyan misyonerliğini tenkit ettiği noktaların ortaya çıkarılmasıdır. Bu çalışma giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın amacı, önemi ve kapsamı hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde, Ahmet Midhat Efendi'nin hayatı ve eserleri anlatılmıştır. İkinci bölümde ise, Ahmet Midhat Efendi'nin Hristiyanlığa bakışı anlatılmış, Hristiyan misyonerliğini tenkit ederken kullandığı argümanlar ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuca göre; Ahmet Midhat Efendi, Hristiyanlığın tahrif olan yönlerini ortaya koymaya çalışmıştır. Hz. İsa'nın dönemi ve sonrasında, havarilerin yaşantısı hakkında geniş bilgi vermiştir. Havarilerin tebliğ faaliyetini yapmadıklarını, gerçek Hristiyanlığın kaybolup gittiğini vurgulamıştır. Hristiyanlığın yayılmasının savaşlarla gerçekleştiğine dikkat çekmiştir. Hz. İsa tarafından, herhangi bir ayetin havarilere aktarılmadığını, bu sebeple İncillerin daha sonraları yazıldığını ifade etmektedir. Dolayısıyla İncillerin güvenilir olmadığını savunmaktadır. Hristiyanlığın uluhiyet anlayışının problemli olduğunu, üç şahıstan oluşan birliğin kabul edilemeyeceğini, İncillerden gösterdiği delillerle ispatlamıştır. Hristiyanlıkta İsa'nın konumuyla, İslam anlayışında İsa'nın konumunun farklı olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla eserinin çoğu yerinde Hristiyanların İsa'sı tabirini kullanmaktadır.