Özet:
Modern bilim ilk olarak astronomi alanında gelişmiştir. XVII. yüzyılda daha geniş ve kapsamlı atılımlar ile devrimsel nitelikte gelişmeler yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Galileo Galilei'nin çalışmalarıyla büyük bir ilerleme yapan bu yeni dönem Galileo'nun 1624 yılında kaleme aldığı Dialog Sopra i Due Massimi Sistemi Del Mondo(İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog) eseri ile fizik ve bilimde doruğa ulaşmıştır. Galileo, Aristotelesçi fizik anlayışına büyük bir darbe indirmiştir. Kuşkusuz ki onu kendi döneminin düşünürlerinden ayıran en önemli şey, Ortaçağ Avrupası'nda hâkim olan Aristotelesçi düşünce anlayışına yapmış olduğu bu itirazdır. Galileo'ya göre evreni anlamak için ilk önce onun dili olan matematiği bilmek gerektiğini dile getirmiştir. Çünkü bilimsel araştırmalarda deney ve gözlem ancak matematiksel akıl yürütme ile anlamlandırılabilir. Bilimde deneysel yöntemi kullanmasıyla bilime yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Galileo bilimsel anlamda bir bilginin elde edinme yöntemini belirlemiştir. Fizik bilimi üzerine yaptığı çalışmalarla modern bilimin oluşumda büyük katkılarda bulunmuştur. O, Aristoteles'in deneyim temelli bilim düşüncesine karşı tasarlanarak yapılmış deneyleri ve bu deneylerin sonucunda ortaya çıkacak olan niceliksel bilgileri öne almıştır. Galileo bu düşüncesiyle Newton'a öncülük etmiş ve modern bilimin doğuşunda etkili bir rol oynamıştır. Bu çalışmada Galileo Galilei'nin ortaya koyduğu deneycilik düşüncesiyle Newton bilimine yaptığı katkılar değerlendirilecektir. Galileo'nun ortaya koyduğu düşüncelerin en iyi şekilde anlaşılabilmesi için yaşadığı dönem, bu dönemin oluşumundaki etkiler ve onun kendi döneminden sonraki dönemlere olan etkisi incelenecektir. Son olarak Newton biliminde Galileo deneyciliğinin katkıları irdelenmiştir.